Uzun zamandır beklenen ve arzulanan ileri tetik nokta (TN) kursunu gerçekleştiriyoruz…
“Tetik nokta" terimi ilk olarak Nöralterapist olan Kaiser ve Petersen tarafından (1935) kullanılmış olup yine bir Nöralterapist olan Dr. V. Roques (1938), Petersen’in tanımlamış olduğu bu noktalara procain enjekte etmiştir. Kellgren, Hunter ve Kraus (1938) ise yansıyan ağrı tanımını yapmışlardır. Travell ve arkadaşları (1942), akut kalp krizi geçiren hastalarda ortaya çıkan omuz ağrısının, birbiriyle bağlantılı durumlar olduğunu gözlemlemişlerdir. Daha sonraki yayınlarda (Travell ve Rinzler 1952) bu durumun kas ağrısı olduğunu vurgulamak için "miyofasiyal" terimi ilave edilmiştir. Miyofasiyal Ağrı Sendromu (MAS), kas-iskelet sisteminin yaygın görülen ağrılı bir tablosu olup miyofasiyal tetik nokta, gergin bant ve yansıyan ağrıların ortaya çıkması ile karakterizedir. Ayrıca “Bölgesel Ağrı Sendromu” olarak da bilinir. Tanısı, ayırıcı tanısı ve tedavisinde bazı zorluklar mevcuttur. MAS’ın etiyolojisi hala kesin olarak bilinmediği için, tedavi protokollerinin çoğu semptomlara yönelik olacak şekilde planlanmaktadır.
Tetik nokta, bir kas spazmı değildir. Çünkü spazm, bütün kasın origosu ve insersiyosuyla birlikte kasılmasıdır. Ancak tetik noktadaki kasılma, kas dokusunun içinde lokalize olan belirli bir alanda ortaya çıkar. Ayrıca kas spazmı daha kısa sürede çözülürken, tetik noktanın kasılması o kadar kısa sürede çözülmez. Bu nedenle H. F. Herget (1995); “aktif bir tetik nokta tedavi edilmeden kendi başına asla çözülmez” ifadesini kullanmıştır.
Herget (1995)’in yanı sıra Lavelle ve arkadaşları (2007) tarafından yapılan yeni bir değerlendirmeye göre Miyofasiyal Tetik Nokta; “genellikle gergin bir ligament içinde bulunan, basınca karşı ağrılı bir şekilde tepki veren, motor bozukluklar ve otonom (diğer deyişle vejetatif) belirtilerle birlikte karakteristik olarak yayılan ağrıya neden olması muhtemel olan iskelet kaslarındaki bir yer” olarak tanımlanmaktadır.
Miyofasiyal Ağrı Sendromunda ağrının bulunduğu yer, genellikle ağrının sebebinin nerede olduğunu göstermez. Çoğu zaman, yayılan ağrı miyofasiyal tetik noktaları (refere ağrı) tarafından tetiklenir. Ön omuz ağrısı (eklemin derinlerinde hissedilen ağrı) ile birlikte aynı zamanda dirsek veya önkola yayılan ağrı, omuzun arkasında bulunan tetik noktalardan (örn; m. infraspinatus'tan) kaynaklanabilir. Ağrı bazen şaşırtıcı derecede uzak bölgelere yayılmaktadır. Örneğin; gluteus maximus, medius ve minimus kaslarından kaynaklanan ağrı, lateral uyluk üzerinden lateral alt bacağa ve malleolus lateralise yayılabilir. Bununla birlikte, zaman zaman ağrı, miyofasiyal tetik noktaların kendisinde (örn, deltoid kas) lokal olarak kalabilmektedir.
Bugüne kadar Dr. Nazlıkul öncülüğünde ve ilki 2008 yılında iki basamaklı olarak başlatılan Tetik Nokta kurslarına ek olarak; klinisyenlerimizin ilgili kasları detaylı olarak öğrenmelerinin yanı sıra bu durumun klinik olarak ilişkilendirilmesi ve daha da önemlisi kas hareket kalıpları üzerinden daha etkin uygulamalar yapabilmeleri amacıyla hem sizlerden gelen istekler hem de bu kapsamda eğitmen kadromuzun katkılarıyla İleri TN Kursu düzenleme kararı almış bulunuyoruz.
Bu kursa neden ihtiyaç duyulmuştur?
K. Lewit’in 1987 yıllında belirtiği gibi; beynimiz tek başına bir kası dikkate almaz, sadece işlevsel süreçleri dikkate alır ve hareket kalıpları üzerinden kayıt tutar.
Herget’in 1984’te ve O. Bergmann’ın 1985’te dile getirdiği gibi; her bir hareket, koordineli bir şekilde gerçekleşen çok sayıda kas aktivitesinin bir toplamıdır ve bu bütünlüğün oluşmasında VSS’nin, bağ dokusu ( fasyanın) önemli bir rolü vardır.
Nazlıkul’un 1998’te ifade ettiği gibi; kas hareket kalıbının içinde yer alan bir kas, fonksiyonel zincirdeki diğer tüm kasları etkileyebilir. Bir kas tek başına komleks hastalık olan bozucu alan gibi davranabilir
W. V. Heymann’ın 2002’de vurguladığı gibi; her bir kas veya eklemde ortaya çıkan disfonksiyon, zincirleme bir sendromun nedeni olabilir.
Bu ileri TN eğitimine; 2 basamaktan oluşan TN 1 ve TN 2 kurslarını bitirmiş olan veya Nöralterapi eğitimlerini tamamlamış olan tüm hekimlerimiz katılabilirler.
Bağlantıları ve ilişkili hareket kalıplarını kapsayacak olan bu eğitim, 3 gün olarak planlanmıştır. Bu 3 gün boyunca; kas iskelet sistemi hastalıklarında Ekstraselüler Matriks (ECM) ile birlikte Fasya’nın önemi ve Kas Hareket Kalıpları ele alınarak hasta örnekleri ile birlikte bol uygulamalı bir kurs bizi bekliyor olacaktır.